11 Nisan 2007

7 Nisan: Bil-Anka, Sınav, Toplantı.....

Hafızam ancak yerine gelmeye başladı... 7 Nisan günü olanları aktarayım:
Saat 02:00 - Duşa girdim
Saat 04:00 - Uyku hallerine geçiş yaptım
Saat 06:00 - Uyandım

Evet, 2 saat uyku uyudum. Fakat zaten alışmıştım, geçtiğimiz hafta sınav haftası olduğu için günde 3-4 saat uyku ile ayakta durup bol bol kafein tüketiyordum.

Önceki günlerde BiLTeC olarak aramızda anlaşmıştık, en geç sabah saat 8'de hepimiz okulda olacak ve hazırlıkları tamamlayacaktık. Fakat 07:50'de okula geldiğimde okulda bulunan tek kişi bendim

Nihayetinde hepimiz bir şekilde toplandık, hazırlıkları tamamladık ve Bil-Anka açılış konuşmaları ile başlamış oldu.

Saatler yavaş yavaş geçerken "Bir işletim sistemi geliştirmek: Ulusal Dağıtım Projesi Pardus" adlı seminerin vakti yaklaştı fakat henüz LKD'den veya Pardus ekibinden kimseler gelmemişti. Fakat seminer başlamadan önce LKD ekibi tabii ki gelmiş ve yerini almıştı

Ne? Saat 12:15 mi oldu? Eyvah az sonra HIST202 sınavına gireceğim ama ben sabah yanımda getirdiğim ders notlarına daha henüz hiç bakmadım! Neyse, sınav yerine gidince orada bakarım. Dizüstü bilgisayarı da BiLTeC standında bırakayım bari, millet Beryl'e kaptırmış kendini. Masaüstünü döndürüp döndürüp çevirmeye, yağmur yağdırmaya, pencereleri sallamaya devam etsinler.

Sınav kağıdını bir an önce görev yerine dönebilmek için hızlı hızlı doldurduğumu farketmem üzerine bi 10 dk'da bu okunaksız yazıyı düzenlemekle vakit geçirdikten sonra tekrar yerime döndüm. Ama öncee:

Efe: Hocam, izninizle aşağıdan sınavı bi printer çıktısı olarak hazırlayıp getireyim. Eğer yazım okunamaz da puanım kırılırsa diye yani.

Saat 14:15 - LKD standı kapanıyor, çünkü saat 15:00'de Kızılay'daki Linux Şenliği Gönüllüleri Toplantısına yetişmeleri gerekiyor - benim de. MFYZ ve Ümran ile taksiye atlıyor, ve 100. Yıl - Kızılay arası mesafeyi yoğun bulvar trafiği nedeniyle 45 dk'da alıyoruz.

15:00 - 18:00 arası benim için keyifli geçen ve şenlikte yapacağım görevleri aldığım toplantıda 1 haftadır bastırmaya çalıştığım uyku, bu sefer bana bastırmaya başladı

Toplantı bitti. Bizimkiler 18:00 civarında Kızılay'a yemeğe geçecekler. Arıyorum:
+ Alo abi, geldiniz mi Kızılay'a?
- Yok panel hala devam ediyor, okuldayız.
+ Oldu, ben geliyorum oraya öyleyse.

Okula dönüş yolunda daha da uyku bastırıyor, neyse ki 3 saat önceki trafikten iz yok. Nihayet kendimi okulda buluyorum, son seminere katılıyor ve arkadaşın yanına yerleşiyorum: "Abi gözümün altında morluk var mı?"

Saat: 19:00, gibi. Bil-Anka bitti. Arabalar harekete geçiyor, hedef Kızılay, yine. Yol boyunca zırlıyorum, "uykum vaaar, eve gitmek istiyoruuuum!!".

Restorana geldik, yedik, sohbet ettik. Çıkışta bir grup arkadaş ayrıldı, kalanlar olarak biz vakit geçirecek canlı müzik olan uygun bir yer aradık. Bu arada, akşam serinliğini yedikçe uykum açılmaya başladı

Kısa kes Efe. Tamam kısa kesiyorum Efe. Yolda ilerleyen grup en sonunda 5 kişiye düştük. Saat 23:30'a kadar oturacak bir yer bulup sohbet edecek, kahve yudumlayacak bir yer bulduk.

00:00 - Evdeyim
02:00 - Uyku hallerine geçiş yaptım


Ertesi gün 15 saat uyuduğumu söyleyeyim mi?

Hiç yorum yok: